Friday, March 02, 2007

Duygularıma tercümanlık cümleler!...


















Bazen bir üstadın, tek cümlesi devasa duygularımı bir noktada küçültür ya da büyütür... Beni uyarır bir kitapta geçen söz, sonra toparlar duygularımı bir istikamet düşüncesinin mantıklı liderliği altına... İyi ki, hayatın anlamını sözlere aktarabilen ustalar var!
"Yalnızız" isimli bir eserden (nasıl olsa yazarını herkes biliyor); "Bazan hakikat vahşidir, insanların arasına salıvermeye gelmez. Fakat o hakikatlere tasma takmak dururken yerlerine yalanları sürmek neticeleri bakımından daha tehlikelidir."
Sıra sadece SESSİZLİK'te...
Sadece SÜKUT gerek... Başka bir şeye gerek yok!...
Ve son söz, düşünmek için; Murat Menteş'in Düblör'ün Dilemması'ında geçiyor;
'Hiç kimse "Ne güzel mezar, keşke benim olsa" demez!'.... Ve bence de... Üç günlük dünya. Kimseyi hiç bir şey için kırmaya değmez...!

2 comments:

Anonymous said...

Merhaba,
'Hiç kimse "Ne güzel mezar, keşke benim olsa" demez!'....

Ne tuhaf!Bunu hiç düşünmemiştim şimdiye kadar..:)
Yani ölümü çok düşünürüm ama, mezarımın nasıl olmasını isterdim, diye hiç hayal etmedim..
Zaten bu gidişle mezar yeri bulmakta sorun olacağı için, havuç gibi dikilerek gömülmek durumunda kalacağız gibime geliyor..

Fâni dünya, üç günlük dünya laflarını ise dilimizle çok sık söylesek de, nefsimiz ve aklımız kabullenmekte zorlanıyor..
Zaten idrak edenler de ya evliya ya da derviş oluo, dünyadan vazgeçiyor..
Allah erenlerden eylesin..

saygılar..

Önder Yenilmez said...

Çok güzel bir noktaya değinmişsiniz...; "üç günlük dünya laflarını ise dilimizle çok sık söylesek de, nefsimiz ve aklımız kabullenmekte zorlanıyor.."

Sanırım bizim yaşadığımız devrin en büyük hastalıklarından birisi de bu olsa gerek! Doğruyu konuş, ama uygulamaya gelince, davranışlarının dili tutulsun. Dünyanın ruhunda idrak eksikliği var, manevi atmosferimizi kirleten...