Monday, February 19, 2007

Geç kalmış bir RODIN hatırası...



3 Eylül 2006 tarihinde sona erecek olan
Rodin Müzesinden haberdar olmuştum, ben de 15 temmuz tarihinde İstanbul'da olunca merak edip gittim... Aslında bilindik anlamda çok sanatsever olduğumu söyleyemiycem... Ama o heykeli incele, bu duvar yazısını oku, derken bir de baktım ki, Emirgan'daki Sakıp Sabancı Müzesini tam iki saat gezmişim. Önce, Rodin'in modeli sonra da, sevgilisi olan Camille Claduel'le ilgili bilgiler var yanda. Özellikle le ilhamını öldürmemek için şaraptan uzak durduğunu söylemesi çok ilgimi çekmişti... Sonra da bu kadının ömrünün sonlarına doğru delirdiğini öğreniyorum... Rodin'i çok sevdiğini, ona ve sanatına aşık olduğunu anlıyorum mektuplarından...

Yandaki resimde Victor Hugo heykelini görüyorsunuz... Tabi, Rodin'i tanıdıktan sonra içimdeki sanat ruhu kabardı ben de kendimce sanatsal faaliyetlerde bulunmaya başladım bile...


Sonra büyük usta Rodin'i taklit etmeyi bile aklımdan geçirdim... :)
İstanbul'a giderken yolda okuduğum kitapta Yerebatan Sanrıcı'daki Kybele (sanırım türkçesi Sibel olmalı) tanrısından bahsediyordu. Yerebatan Sarnıcı'nda bir sütün düşünün tabanı sol yandaki Kybele işte... ((yoksa Medusamıydı:), bilader o kadar tanrı var ki, orda birden karıştırdım:)) Özellikle Yerebatan Sarnıcı'na girmek ve ordaki serin havanın eşliğinde balıklar ve tanrı heykelleriyle tanışmakta yarar olduğu kanaatindeyim... İnsan kendini eski tarihlere yolculuk etmiş gibi hissediyor!!!

1 comment:

Anonymous said...
This comment has been removed by the author.