Friday, June 29, 2007

Uçaklar ve metrolar


Sinsi tramwaylardan sonra, şimdi metrolar ve uçaklar hakkında düşünüyorum... Tramvay metro yanında adeta kaplumbağa gibi kalıyor... Ya uçağa ne demeli:) Yanımdaki yolcu sürekli uçuyormuş, kaç dakika sonra nerenin üzerinde olduğumuzu anlatıyor, ne zaman servis yapılacağından bahsediyor:) İlginç bir yolculuk oldu!

Wednesday, June 27, 2007

Her an söyleyip de hiçbir an hakikatine yaklaşamadığımız ve yaklaşamayacağımız tek kelime: “Allah”. Keşke ben “Allah” kelimesinden başka ağzından tek söz çıkmayan dilsiz olsadyım.
(NFK, Aynadaki Yalan)

Yazı:

Gecenin bilinmeyen bir saati. Sapsarı bir akrep. Acelesi var gidiyor. Sanırım yaşlı. Hani meyvesi bol olan ağaç dalları aşağı sarkarmış. Aynen bunun gibi de sanırım zehirle dolu kuyruğu yere doğru eğilmiş sağdan sağdan. Hızlı adımlarında onu biraz izledim. İsmail bu kararıma kızabilir ama akrebi öldürmedim. O gitti, ben de kendi işime baktım. Zehrinden şişko olmuş bir akrebin öldürmenin bir rasyonel birey için nasıl bir açıklaması olabilir ki? Zehrin ağırlığı, ciddiyeti, hatta asaleti var. Merak ettiğim, acaba, akrebin zehiri mert mi, yoksa “Brütüsvari” zehir mi? Bir de siyah akrep var, onu görmelisiniz. Siyahın asalet dağıttığını anlatan bir örnek. Onun siyahi çok farklı. Bu yazının ismi doğadan izlenimler olmalıydı galiba: ) ))) Şu anda saat .... Konuyu değiştirelim;

Tatilimsi günlerde bol bol TV izledim. Hatta şu anda HATIRLA SEVGİLİ’yi izliyorum. Güzel ve taraflı bir dizi. Yine de izleniyor. Müzikleri daha çok hoşuma gidiyor desem daha doğru olur. TV geneline baktığımda yönetmenlere bazen çok kızıyorum. Çift olabilecek erkek ve kızları bir araya getirmenin adı dizi çekmek olmuş. Erkeklere çatık kaşlar, kızlara da ağlayan gözler rölünü vermek olmuş dizi çekmenin adı. Bir de anlamadım gitti, kimin eli kimin cebinde belli değil: ))) Yani güzelim Türkiye’mizde bu kadar dejenerasyonun olduğuna ben inanmıyorum. En azından benim çevrem öyle değil. Ya ben sterilize bir ortamda köpekbalığı girmeyen akvaryum sakini gibi yaşıyorum, ya da bu senarist topluluğu bir akvaryum suda çarpık fırtınalar koparıyorlar. Bilmem siz ne dersiniz? Nasıl olsa bu yazıları okuyan her fikirden arkadaşımız var. Azcık insaf be senarist kardeş!??? Ne bu, hepiniz sözleştiniz mi, çarpık ilişkiler üzerine senaryo yazmaya????

Monday, June 25, 2007

Azcık uzaklardaydım.. Kimse alınmasın... İşte kanıt...

Yolculuk Notları

Büyük yolculuklardan önce duygulanırım demiştim, ama bu yolculuk çok komik ve entelektüel geçti.

Öncelikle yol boyu çalan şarkılardan bahsetmek istiyorum. Sanırım İbrahim Tatlıses’in şarkısı olmalı, şöyle diyordu: “Adını kalbime yazdım, kader silemez!” Aman Allahım dedim, kendi kendime, insanoğlu olarak bizler neden haddimizi bilemeyiz. Şarkı ne de tuhaf, duygularından emin olmadan iddialı olmak. Biz erkekler, genelde duygularımızdan emin oluncaya kadar konuşmayız (en azından ben), ama ne yazık ki hatun milleti gördüğüm kadarıyla bu konuda zafiyet yaşamaktadır.

Yolculuklarda izlediğim filmler de beni çok güldürür. Önce Taşıyıcı isimli bir filmi koydular, aksiyon var, olabilir. Sonraki film: Van Hielsing. Neyse ki, arka koltukta oturan bayan müdahale etti. “Neden bize böyle filmler izletiyorsunuz” dedi, diğer yolculardan da itiraz yükselince, filmi kapattılar. Ama ille de film izlememiz gerekiyor gibi bir şart var sanki. Birazdan diğer bir film konuldu: Halloween – 2 (Cadılar Bayramı – 2). Mustafa Akkad imzalı bu film, malumunuz korku filmi. O film ve öncekinde ben yan koltukta oturan bayanın edebiyat dergisini aldım ve okumaya başladım.

Önce Boris Pasternak’la ilgili biyografik bir yazı okudum. Dr. Jivago ile Nobel Edebiyat Ödülünü almaya hak kazanan ama ödülü geri veren bir yazar. En acısı ise, Boris Pasternak’ın ilk eşi hapiste gördüğü muameleden dolayı çocuğunu düşürüyor. John Steinback’le ilgili bir yazı okudum. Büyük Bunalım’ı yazarak ünlü olan Steinback bende yeni fikirlerin oluşmasına neden oldu.

Çapraz koltukta oturan hemşire adayı, metal müzik dinliyordu. Baktım bir “bağırtı” sesi geliyor, sen ne dinliyorsun dediğimde “metal müzik” cevabını aldım. Oysaki bir hemşireden dinlendirici bir şey dinlemesini beklemiştim.

Yolda karşılaştım çok ilgimi çekti: iki elektrik lambası arasında sarı ışık öyle hızlı yanıp sönüyor ki, sanki ışığı lambalardan biri atıyor, öteki tutuyordu hızlıca.

Yol boyunca verilen sudan çok rahatsız oldum. Su çok acıydı nedense. Acı su ve klimadan gelen hava bile acıydı… İndiğimde, 100 kilometre yol daha gitmem gerekiyordu. 10 YTL (evet on yanlış okumadınız) verdim ve özel bir taksiyle 100 kilometre daha gittim…ve yolculuk bitti…!

Yol boyunca yanımda hissettiğim Faruk Sezer’e teşekkür ediyorum.
Gelmeden önceki akşam, yemek fikrini ortaya atan ve bunu uygulayan, Yasemin, Kübra, Emine ve İbrahim’e teşekkür ediyorum. Gerçi İbrahim az kaldı ama sorun değil. Şehzade Konağı’nda boşanma üzerine bu kadar eğlenceli bir sohbet, dünyanın başka şehrinde olmuyordur herhalde-:::))) Porselen makyaj, Mü ve/veya Nü olduğunu anlamadım-:) Mü(Nü)kellef hakkındaki konuşmalar da fena değildi.

Dersanemizin bana göre en vefalı öğrencisi Ali Sarı'yı bu vesileyle hatılatmak istiyorum...

Wednesday, June 13, 2007

eskişehir'e ve eskimeyenlere ( gönderen compir)

mavi duvar - haramiler

Saturday, June 09, 2007

İktisat Teorisi Final Sınavında Çıkan Sorular....!


Değerli Dostlar,


İktisat Teorisi Final Sınavında Çıkan ve

Kalem Oynatmadan Yapabileceğiniz






Soruları Burda İLan ediyorum.... Eğer yapamadıysanız,

Klasik Bir GDD (açılımının ne olduğunu bilmeyenler bilenlere sorsun:) (isteyen Keynesyen bir GDD durumuna doğru kayabilir, Allah IS eğrinizi sola kaydırmasın:) durumu ile karşı karşıyayız...


1. Milli gelir , akım değişkendir

2. İhtiyacın tanımı

3. Talep Eğrisi Düşey Eksene Paralel Olursa esneklik sıfıra eşittir!

4. Eşürün eğrileri üzerindeki girdileri arasındaki ikame - Marjinal Teknik İkame Oranı (Bunu derste 673 kere söylediğimden eminim:)

5. Pozitif dışsal ekonomilerin varlığında ne olur? Uzun Dönem maliyet eğrileri olduğu gibi aşağıya kayar (ÇOOOOK basit bir soru:)

6. Kapanma Noktası Fiyat = Ortalama Değişken Maliyet

7. Fiyat Farklılaştırması (Şehir İçi otobüs fiyatları tam ve öğrenci, sanırım bu soruyu yapmak için iktisat dersi almak geremiyor:)

8. Kar Maximizasyon Koşulu 1000 Kere söyledim MR = MC

9. Bir girdiye olan Talep hangisi gösterir. Özellikle altını çizdirmiştirmiştim! Sermayenin marjinal ürün hasılat eğrisi

10. Genel denge analizinin varsayımları, Üretim ve tüketim farklı yer ve zamanda yapılyor diyor, hayır aynı yer ve zamanda yapılıyor dostlar...


Buraya kadar vize zaten, bu soruları rahatlıkla yaparsınız zaten...!


11. Talep yanlı iktisatçılara göre ekonomik istikrarsızlığın nedeni nedir? Taleptir:):):) ne olacak şıklarda Harcamalar sırıtıyor:) Çok beleş bir soru...

12. Hangisi yatırım değil, Hisse senedi ve tahvil alımları... Bunu birinci sınıflar bile yapar:):):)

13. Keynes göre tasarruf ve tüketim neye bağlıdır? Gelire neye bağlı olacak:)

14. C = 300 + 0,75 Y d Yd = 100 ise basit mantık formülde yerine koy 375:) Aynısını hafta sonu bir araya geldiğimizde ve ek ders yaptığımızda tahtada çözmüştüm, Yazmıştınız:)





15. Hızlandıran Modelinin Tanımı vermişler ne olduğunu soruyorlar, verdiğim 6 sayfalık notta var okursunuz:)

16. Miktar Kuramına göre para arzındaki artış neyi etkiler. M* V = P* T V ve T sabit geriye sadece fiyatlar genel düzeyi kalıyor:):):) 1000 kere de bunu söylemiştim:):):)

17. Miktar Kuramının Tanımı (Çok Basittt)

18. Likidite Tuzağı ( A şıkkında Maliye Politikası önemsiz, Para Politikası önemlidir diyor) Arkadaşlar pardon ama derste LM eğrisinin yatay olduğu bölgede ki Çenk Karakuzu çok iyi bilir:):):) para politikasının etkisiz olduğundan dolayı Keynes'in devleti maliye politikasıyla mudaheleye çağırdığını anlattık... Lütfen yaneeee:):):)

19. LM eğrisinin eğimini sormuşlar...(6 sayfalık not lütfen:) ve derste de söyledik

20. Dışlama Etkisinin Tanımı

21. Dışa açık bir ekonomide harcama kalemleri (GSMH) arasında hangisi yoktur.

GSMH = C + I + G + X, gıcıx yani:):):) sadece tasarruflar yok...

22. AD sabit AS sola kayıyor ne olur diyor? çok basit fiyatlar yükselir, milli gelir düşer, bunu geçen sene öğrendiklerimizle bile yapabilirsiniz

23. Friksiyonel İşsizliğin tanımı

24. Sermayenin Altın Kuralı Düzeyi , son derste söyledik

25. Maliye Politikasının Tanımı..

26. Reel konjonktür Dalgalanmaları modelinde çıktıdaki kısa dönemli dalgalanmaların nedeni nedir? Arkadaşlar son ders veridiğim notta vardı, artı Cuma grubunda yalnışlık oldu notta var olan bu cümleyi aynen yazdırdık:):):) Para arzının istikrarsızlığı...


Şikayetlenen arkadaşlar, güzide turizm bölgemizde gelen ve akademik kariyer heyecanıyla yanıp tutuşan Meltem, güzide turizm bölgelerimize tur organize edip halkımızın tatilini iyi geçirmesine neden olan Şerif ve Zonguldak ilinden Eskişehir'imize teşrif eden ve Seriş ve Meltemin heyecanına ortak olan değerli Hacer Funda Kalıncı,

görüyorsunuz tam 26 soruluk kalemsizlike yapılabilecek sorular!!!


Ey Emrah Pekşahin'in yeni ev arkadaşı ve dersanemizin en centilmen öğrencisi Hakan Kuzgun beyefendi, Eskişehirimizin kursumuzda başarılı temsilcisi, Ebru, Seçil Deniz (dikkat ediniz lütfen ARZ = SEÇİL, TALEP = DENİZ), Gülçin Yardımcı, (ve tabi ki onun oğluna hediye olarak çikolatan büyük, arabadan küçük:) hediye aldırmak isteyen değerli ablası:):):)Adana'dan ilimize gelen Kemal kardeş (Kemal görüyorsun yapılmayacak soru yok) Vizeden 94 alarak muhalefet saflarını sıklaştıran ve iktisatçı olmaya karar vermiş bayan Erdekli AAA :) (nazar değmesin diye Ayşenin ismini tam yazmıyorum), şu anda turizm bölgesinde turistlerin canını kurtaran:) Emrah Pekşahin, dersanemizin en maço:) (şahitler var Çenk kıvırma:)) ve aynı zamanda en delikanlı öğrencilerinden Cenk Karakuzu, Bodrumun Gülleri Özer ve Mehmet:),


saat 01:42 oldu yoruldum isim saymaktan:)


ve diğerleri Nihan Mühürcü (muhalefet 2:) (Rize), Gülen& Tuğba Dilek (yalnış anlaşılmasın akraba onlar , birisi antikadır:):):) , Süleyman Büyükatılgan(sen akıllısın son anda halletmişsindir:), İzmir Tire'den kontör yükleyerek telsim hatlarını blöke eden:) Yasemin Çankaya, ek ders ek ders diye tutturan Yusuf Örs kardeş, Hazreti Kübra Gündar:), Redd grubunun dersanemizdeki fahri üyesi İsmail Alkin, avukatlık dünyasının en sakin hanımı Emine Kutlu:),


ve benim biricik devamında hiç ama hiç aksama yapmayan derslere her zaman çalışıp gelen, öğrencim GÖKÇİN ÇETİN (bu çabasını takdir ediyorum) ,


aslında o gün o kalemi sana hediye edecektim ama neyse:):):) geçti....


Ali Kesici, İzzet Mert, Faruk Demir, Bahtişen Esgin, Özlem Turcan (asansördeki espride oynayan yan karakter kendisidir, bu konuları sıkı takip eden Hacer Funda Kalıncının dikkatine:), ve Birgül Hanım, Dilek Bayar, Erhan Celepci, Sinan Salmanoğlu, Burcu Pehlivan, Aslı Ölçek, Hatay Ekibi (Emel Güven Erkan&Erman Dikbaş, ve lensli gözleriyle Buz Devrindeki şirin sıncapımız bizim, Nihal :):):), ) kitap okumayı seven İbrahim Ortatepe ve Gürkan, Tanju, (bir dönem beni deli ettin Tanju, :):):) akşam grubuna geçince kendisine hayran kaldığım Ersan Tomakin :), Yasemin oturduğu köşedeki koltuğu hep ihlal eden İbrahim Bunar ( Eminim Emine Kutlu bu meseleyi Avrupa insan hakları mahkemesine götüreecektir:gerçi sen de avukatsın yaaa:):):)):):),


Yani adını burada anmadığım, diğer kahramanlar,

BENİM İKİNCİ SINIFLARIM:)

BU SORULAR SİZİN İÇİN ÇEREZDİR...

HABERİNİZ OLMUŞ OLSUN!!!


AAAHAAA BUNU DA BURDAN TÜM TÜRKİYE'YE

HATTA

7 MİLYARLIK

DÜNYA NÜFUSUNA

İLAN EDİYORUM:):):)


ps: birinci sınıflar, inanın sizin için de böyle bir çalışma harika olurdu ama, isimlerinizi buraya yazacak olursam, malumunuz sayı çokluğunda dolayı sitemde izdiham yaşanabilir:):):) Bu izdihamda bazılarınızın isimlerinin ezilmesine gönül razı olmaz doğrusu..
sizi düşünüyorum..
duygusal ve utangaç örtmeniniz:)

Ayrıca ismini zikredemediğim değerli öğrenci arkadaşlarım! artık kusura bakmayacaksınız! zira saat çok geç oldu...

Sinsi Tramvaylar...


Bu şehrin tramvayları çok sinsi. Karşıdan karşıya geçerken siz şehrin gürültüsünde
kaybolduğunuzu farketmediğiniz bir anda, bir de bakıyorsunuz yanınızda bitivermiş birisi.
Özellikle yaz aylarının gelmesiyle beraber insanların çok hareketli olması, vatmanlara bugünlerde zor anlar yaşatıyor. Bir de bakıyorsunuz birisi, tramvayın önüne ya atlamak üzere,
ya da son anda duyduğu acı korna sesinin irkiltici etkisinde fenalarda. Bazen yolcu olarak siz geriliyorsunuz, zira birisine çarpan araçta bulunmak hoş bir duygu olmasa gerek. Geçen gün böyle bir olay oldu, ve inanın kendimi çok kötü hissettim. Ne diyelim, Allah tramvaylara akıl fikir versin:):):)

Thursday, June 07, 2007

Büyük Yolculuklardan Önce Duygulanirim...


Yanılmışım....!
Hem de çok kere...!

Bir Alim... Bir Nasihat...


Kimse kızmasın, nefsime yazdım....

Kendimizi ifade etme meselesi, her şeyin merkezine kendimizi oturtma meselesi büyük bir yanılmadır. Bu bazen ifadeyle olur.

Bazen tavırla olur. Yaptığımız bir iki şeyden örnek vermek için fırsat kollarız. Bunlar insan tabiatında olan şeylerdir. Bunları yenme, Allah'la uzun irtibata bağlıdır. Kendimizi nazara verme, insanın hamlığındandır.

"Hakk ifade edilsin; ama ben de ifade edileyim.." Bunlar şeytanî mülâhazalardır. Bozuk tabiatımızın hırıltılarıdır. "Temelde her şeyi Allah yapıyor" demeli. Cenab-ı Hakk, vaade vefada bizi hulfe itmesin. (Vefasızlardan eylemesin.)

Kendini nazara verme, kendini ifade etme, yaşlılık hastalığıdır. Bundan, iradenin hakkını vererek kurtulabilirsiniz. "Ben"in tepesine iradî olarak balyozla vurmak lazım.

Monday, June 04, 2007

Bu fikri seviyorum...


Tolstoy, bir öyküsünde
şu görüşü dillendirir:
Eğer birisinden nefret edersen,
senin kalbine nefret bulaşır.

Sunday, June 03, 2007

Ferhat Göçer ve Havsa Mula Dueti (Yastayım)

Uluslararası Türkçe Olimpiyadının çoskusu bu sene daha fazla. Sağolsun, Mehmet , www.compir.net kendi blog sitesinde Ferhat Göçer'le Yarışmanın Birincisi Makedonyalı Havsa Mula duetini YouTube'dan link vererek koymuş, duygularima tercüman olmuş. Ferhat Göçer'in şaşkınlığına siz de şaşkın kalacaksınız. Duygulanmamak elde değil....