Friday, July 27, 2007

İstanbul Ah İstanbul...


Körfezdeki dalgın suya bir bak göreceksin,

Geçmiş gecelerden biri durmakta derinde,

Mehtap, iri güller ve senin en güzel aksin,

Velhasıl o rüya duruyor hala yerli yerinde,


Yahya Kemal sanırım Türkiye için yazmış bu mısraları. Saat 11 civarı Üsküdar iskelesinden Kabataş'a giden vapura binince hatırlıyorum bu mısraları. Çünkü kamer ışıl ışıl denizin katrelerinde. Gece denizin dalgaları hafifce sallıyor tekneyi... Keyfini çıkarmalı insan...


Sabahın erken saatinde daha güneş doğmadan istanbulu seyretmek ayrı bir macera. Martılar denize doğru uçuyorlar. (Galiba martı olması lazım:). Sonra binaların arkasından boylanan minareler gözüme ilişiyor. Bazıları gökdelenlerin arkasından gözükmüyordur belki. Necip Fazıl,


"Şehadet parmağıdır göğe doğru minare,

Her nakışta o mana; öleceğiz ne çare"


Yurtdışından gelen bir arkadaş ezanlar okunmaya başlayınca pencereye koştu (onların memleketinde ezan okunmuyor). Bana dedi ki, "Kiyamet kopmuş gibi hissediyorum" dedi. Evet, yurtdışına gidip görenler bilir, ezan okumayan bir yerde uzun süre kalınca dönüşte ezan sesini duyunca insan irkiliyor.... Biz Türkiye'de sürekli duyduğumuz için kanıksadık galiba...


No comments: