Thursday, August 02, 2007

İstanbul, Gülhane parkı, Ekiptekiler;)

Her ne kadar blogumda Istanbul'la ilgili gezi bilgileri olsa da İstanbul'a ne gezi, ne de tatil için geldim. Bir eğitim ve bu eğitimin kursu için geldim. Önceki hafta birinci adımına katıldığım bu kursun ikinci adımına katılıyorum. Birinci adımda az kişiydik, ama çok gülmüştük. Harika insanlarla tanışmıştık. Şimdi ikinci adımda tam bir ekip ruhu var. Sanırım bunda Ferhan Avıc'nın katkısı büyük. Sınıfta herkes öğretmen olunca insan sanıyor ki, öğretmenler sınavlarda çok sakin ve rahat olurlar. Adam herkes sanki öğretmenlik kimliğini çıkarmış, tamamen öğrenci olmayı kabul etmiş halde. İki sınav olduk, herkeste bir heyecan. Görülmeye değer. Bu insanların öğrencileri onları bu halde görselerdi acab ne derlerdi? Merak etmeyin arkadaşlar;) nasıl kopya çektiğimizi baştan sona anlatacak değilim... Neyse bugün sınıfa gittim, beni görünce güleryüzlü olan bir arkadaş, (soyismi Kahveci, isim vermiyorum;), hemen selamdan sonra, hatta selamdan önce dünkü sınavdan 100 aldığını söyledi;) Bir öğretmenin öğrenci psikolojisine bürünmesine en önemli örnek. Tabi bu arkadaşımız, bana muhasebe öğretmeni olduğunu anlatmış, (normalde yemek dersleri veriyormuş;), evli, hatta iki cocuklu bile olduğunu söylemişti;) Ona birisinin şaka yapıldığını anlatması gerekiyor...;) Ama ben de yuttum;) Ama daha önce verilen bilgiler yalnış çıkınca, ben 100 aldığını konusuna inanamadım.
Eskiden düşünürdüm, ve İstanbul'da yaşayan insanların çok da iyi olmadıkları gibi hayali bir yanılgıya düşerdim. Ama bu kurs bana İstanbul'da ne kadar güzel insanlar olduğunu gösterdi. İçlerinde bir tanesi var, şiddete eğilimi çok fazla, ama o kadar güzel insanın içinde bir tanesi de şideet yanlısı olasun ne yapalım;) Bir de Göktan Baştuğ var, gercekten kankiymiş, bugün öğrendim;) Enteresan fikirleri olan birisi... (ayrıntıya girmemem;). Ferhan Avcı sınıfı gerçekten birleştiren Başkan.... O bizim başkanımız... Başkan bütünleştirici tavırlarından ve kalbinden dolayı seni can-ı gönülden kutluyorum. Zira öğretmenlerimize güzel bir hediye almak fikri de senindi;) Hele mektup.... Gercekten etkileyici ve güzel öneriydi, ama mektubu teklif eden arkadaş Gökhan beydi galiba;) Bir de hiperaktif lise öğrencimiz Aysel (yoksa Ayşegülmüydü;) hanım var;) Acaba Gökhan'dan daha mı genc, neyse yarın sorarım;) Ardahan, Gümüşhane, Yalova ve Bursa'dan gelen ekiplerde harika insanlar var. Allah nazardan saklasın, böyle güzel insanların arasında olmak insanı mutlu ediyor açıkcası...
Bugün Gülhane parkının sonunda çay bahcesine gittik. Önden giden ekibe yetşiriken güzel anılarımız oldu;) Bunun dışında oraya gidince çay içmek için bardak istedik , ama takdir edersiniz ki bardak gelmedi;) Dünyanın hiçbir yerinde böyle hizmet görmedim... Gercekten hizmetler hiç iyui değil... Keşke Istanbul'un bu kısımlarına sahip çıkan bir yetkili olsa... Akın Akın insan akar o zaman... Aynısı Anadolu Kavağı'nın oralardaki bir tarihi kalede mevcut. Kale Karadenize bakan harika bir manzaraya sahip, ama gel gör ki, gölgesinde fingirdeşen genç kız ve erkeklerle, onların yanında uyuşuk, uyuşuk yatan köpeklerin görüntüsü böyle tarihi mekanlara yakışmıyor.
Neyse yarın sınavım var, sanırım gidip çalışmakta yarar var;) Zira 100 alan arkadaş(lar), benim onlara verdiğim motivasyonla 100 aldılar, yani hakkımı telsim etmeleri lazım...
NOT; Gülhane'de çaycıda bizi ağırlayan değerli iki dostumuza misafirperverliklerinden dolayı teşekkür ediyorum. Ayrıca bize mükemmel bir şekilde eğitim ve eğitim sonrası lojistik destek;) veren Kadriye, Nilay ve Burcu (Ebru) hanımlara teşekkür ediyorum. İyi ki sizler gibi güzel insanlar var... Hepinizi canı göülden kutluyor, başarılar diliyorum...
NOT2; Ekibimizin burda ismini saymadığım diğer tüm üyelerine teşekkür ediyor, hayat boyu başarı dileklerimi iletiyorum... Kalın sağlıcakla....:)

No comments: