Wednesday, May 30, 2007

Şehrimin Yağmurları...

Bugün tam evden çıkarken saat 19:00'deki dersime yetişmek üzereyken, birden yağmur başladı sanki... Yağmur altında ilerleyemedim, yağmur doluya dönünce, başıma taş yağıyor hissine kapıldım. Kendimi zar zor otobüs duraklarından birisine attım. Bir avuç insan durağa sığınmışlar. Beni de hemen yanlarına aldılar, sonra durakta beklerken, bekleyenlere kısa mesaj gönderdim, "Olumsuz hava şartlarından dolayı sanırım, geç kalıyorum:)" Yalnız gelen cevap dikkate değerdi: "Eriyecekmisin yağmurdan, biz nasıl geldik-:)". Takdir edersiniz, bu mesajdan aldığım cesaretle sığınaktan çıktım ve yürümeye başladım. Strateji: Tramvay durağına ulaş, tramvaya bin. Her tarafta dizime kadar su akıyor. Yollarda ilerlemeye çalışan üç beş insan şaşkın. Nereden geçeceğiz diye... Neyse dolu hem hacmini büyüttü, hem şiddetini artırdı, ne oldu? Hala başım ağrıyor. Yolun sol tarafında sular o kadar fazlaca birikmiş ki, sağ tarafa geçemiyorum:) Ayakkabımın içine su doldu, çoraplarım sırıl sıklam, ve ben tramvay durağına güç bela ulaştım. Ama tramvay durağının tam önünde tramvayın duracağı raylar dopdolu çamurlu suylar. Bekledim, diğer yönden gelen tramvay hareket etmiyordu, görünen o ki, benim tramvayımdan da ses seda yoktu.. Güven görevlisi de beklemyin deyince kara kara düşünmeye başladım. Etrafta taksi bile bulmak mümkün değil... Taksi bulsa, her tarafın sularla çevrili, taksiye ulaşmak mümkün değil...
Trafik tıkandı, arabalar çoğalmaya, korna sesleri yükselmeye başladı, arabasıyla hız yapanlar sular kenarlara sıçratmakta beis görmüyorlardı. "Trafik felç olmuştu" şeklinde sürekli duyduğum durum tanımlamasını fiilen yaşıyordum. Tramvay durağının arkasına geçtim, arabası olan birisinden rica ettim ve yolun karşı tarafına arabayla geçtim. Sonra, gideceğim yere yayan gitmeye karar verdim. Ayakkabılarıma dolan su, çoraplarımı kayganlaştırıyor, foşur foşur sesler çıkıyordu yürürken. Pantolonum yağmurun suyuna sarılmış, yerçekimiyle işbirliği yapıp, prim vererek beni aşağıya çekiyordu. Yürüdüm gittim öylece, sonra mesajı çeken arkadaşım, "İçime dert oldu, kırıldın mı?" diye yeni bir mesaj yollamış... Ben de "kefeninle beraber geliyorum:)" diyerek mesaj çektim.
Sonra??? Meslek hayatımın en ilginç 2 saatini daha geride bıraktım. O eziyetleri hoş birer anıya dönüştürerek... Şimdilik Eskişehir'den bu kadar, stay tunning...(Yani bizden ayrılmayın:)

1 comment:

M. Nadir said...
This comment has been removed by the author.