Wednesday, November 07, 2007

Kitaplar... Kitaplar...


Kırmızı Pazartesi, Gabriel Garcia Marquez, Can Yayınları,

Yazarının “en iyi romanım” diye tanımladığı bir eser. Bir cinayeti anlatıyor. Marquez, ilk başta cinayetin olduğundan başlıyor ve geriye doğru gide gide merakınızı arttırıyor. Kitabı üç saatte bitirdim. Yazarla tanışmak için uzun zamandır, fırsat kolluyordum. Şimdi kısmet oldu.


“Onuru tetikte olan yaşlı adam”, “Sütünü içtiği ineği kesemeyen kasap”, “Bir bardak kaynar mum” (içki), “Bana bir önyargı verin, dünyayı yerinden oynatayım”, “Çok yemek yemek onun her zaman başvurduğu bir ağlama biçimiydi” gibi güzel edebi ifadelerin yer aldığı bir roman. Romanın ilginçliği, bence, şurdan kaynaklanıyor: Katiller herkese Santiago Nasar’ı öldüreceklerini söylüyorlar, ama kimse onları durdurmuyor. Marquez zaman zaman katil psikolojisine pencere açıyor ve katil kardeşlerin onları durduracak adım beklediklerini eser boyu yineleyip duruyor. Bütün kasaba halkı, hatta müstakbel maktül bile öleceğini biliyor. Ama nafile. Onları kimse durdurmuyor ve vahşi bir cinayet işleniyor. Bu nasıl olabiliyor? Cevabı kitapta!

1 comment:

Anonymous said...

"sütünü içtiği ineyi kesemeyen kasap"sözünden çıkarak acaba makdül inek mi diye düşünüyorum???
acaba olabilirmi:):):):)
frd:):):)